6 Şubat 2016 Cumartesi

"Haritada Bir Nokta" üzerine okuma raporu.

    
21.10.2015
TKL 433 - Hicret Osta 



 HARİTADAN HAYATA GEÇEN BİR NOKTA


     Bir yazarın belki de temel sorunsallarından biri olan “insan niçin yazar” meselesi,  Sait Faik’in “Haritada Bir Nokta” öyküsünde karşımıza çıkmaktadır. Ağırlıklı olarak birinci tekil şahıs anlatıcının ağzından dinlediğimiz öykü, “yazmasam deli olacaktım”1 gibi oldukça vurucu bir cümle ile sona ermekte ve anlatıcı vasıtasıyla bir yazarın aslında yazı serüvenine niçin giriştiğini bir nevi açıklamaktadır.
     Hikayenin başından itibaren, öykü öznesinin adeta ütopik bir düşünceyle “ada” ve ada insanlarına karşı büyük bir sempati beslediğini görmekteyiz. Öyle ki harita üzerinde herhangi bir ada sembolünü görmesiyle onun içindeki “… dostluklar, sevgiler, bir karıncalanmadır başlayıverir.” Haşin “tabiat; [dahi] çoğunca dosttur [orada] ” (192). Gözüne ilişsin diye odasına astığı haritadaki adaların hayaliyle “fırtınaları, rüzgarları, uğultuları, köpek balıklarını, sonra birdenbire adanın namuslu insanlarını hatırlayıverir” ve kendisini herhangi bir adaya yerleşmiş olarak düşler (193).
     Ve nihayet anlatıcı orta yaşlara erdiğinde kendisini “asıl yuvaya” dönmüş olarak bulur. Fakat artık o ne çocukluğundaki ne de gençliğindeki halindedir. “Yaşamıştım. Cebim para görmüştü. Kadın görmüştüm. Şehvet tatmıştım. Kumar görmüştüm. Hırsızlık, mahpushane görmüştüm… Sevmiş, sevilmiştim. İşte bitkin, yorgun, işte hepsini hepsini yitirmiş; git­tiğim motorla yine geri dönmüştüm” (195). Ada ve ada insanlarına aynı ütopik duygularla yaklaşan anlatıcı, yaşadıklarından ötürü artık kendisini masum bulamamakta ve kaybettiği her şeyi “… insanlığı, cesareti, sıhhati, iyiliği, safveti, dostluğu, alın terini, sessizliği yeniden bulacak; belki yeniden bir adam olamasa bile ... mahcup ölümü bekleyecek[tir]" (196). Hatta iyi bir insan olma yolunda, şöhret düşkünlüğüne bağlayıp kötü bir huy olarak tanımladığı "yazmak arzusuna" dahi son verecektir. 
     Kitabî bilgiden sıyrılarak hayatın bizzat kendisini yaşayan ve onun içinde iyi-kötü kavramlarının sınırlarında dolaşan anlatıcının adada, ütopik düşüncelerinden insanlar ve hayat hakkındaki gerçekliğe geçişi çok da uzun sürmez. Öncelikle buradaki insanların, kendisini sevmeyecekleri ve balığa çıktığı takdirde hakkında pek çok dedikodu söyleyecekleri yargısına varır, fakat bu “en büyük kusurlarını müsamahasızlıklarında bularak mahcup sevecek[tir]” yalnızca (197).
     Asıl kırılma anı ise balıkçıların pay meselesinde yaşanacaktır. Balıkçı tayfasına dışarıdan belki bir balık alabilirim ümidiyle katılıp “içten bir sevgi ile” çalışan yabancıların dışlanışı ve bir balığın bile kendilerine fazla görülmesi, buna mukabil onların haklarını savunan pek az sayıda kimsenin bulunması anlatıcıyı düşlediği hayallerden uyandırıverir.
     Adada dahi olsa bile “insan”ın ağır basan kötücül yönüne bizzat şahit olup, insana dair umutlarını bir çırpıda yitiren anlatıcı daha fazla dayanamayarak koşup kalem kağıt alır ve kalemi yontar. Yazmasa deli olacak raddeye gelmiştir. “Yazmak”, artık ne şöhret vesilesi ne de insan hırsının açığa çıkması şeklinde yorumlanır anlatıcı tarafından. Hayatın acımasızlığının ve insanın ne saf iyi ne de saf kötü olarak düştüğü çelişkilerin ifade edilmesi halini almıştır “yazmak”. Bu anlamda bir yazar için, insan var olduğu sürece devam edecek olan insanlık hallerini ve hayatın gerçekliğini kabullenmenin, anlamaya çalışmanın bir yolu olarak artık tek çıkış noktasıdır “yazmak”.
_________________________________________________________________
1.     Sait Faik Abasıyanık, Havuz Başı Son Kuşlar (Ankara: Bilgi Yayınevi, 1970), 200. Bu yazıda “Haritada Bir Nokta” öyküsünden yapılacak alıntılar, metinde parantez içinde sayfa numarası verilerek gösterilecektir. 
         

     KAYNAKÇA

Abasıyanık, Sait Faik. Havuz Başı Son Kuşlar. Ankara: Bilgi Yayınevi, 1970.






2 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı.. hikayeyi okumadan bir analiz okuyor olmak da ayrıca çok faydalı oldu, emeğine sağlık ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. modern turk edebiyatında kısa hikaye dersi için bahsi geçen hikayeye yazdığım okuma raporuydu Eda'cım :)

      Sil